İnsanoğlu o kadar garip ki bu zaten söylenegelen bir şeydir. Ancak her geçen saniyede nasıl da farkına varıyoruz bunun değil mi?
Şimdi istediğine sahip olsa mutlaka ki daha sonra ondan başka bir şey ya da onun tam tersini isteyecek. “Oldu aslında ama bir de şöyle olsa…” diye başlayan cümlelerle geçecek hayatı. Belki istediklerinin tümünü alamaması ondandır. Zaten öyle olsaydı da an gelecekti, bu sefer istediklerinin hepsini aldığından şikayetçi olacaktı. Bu kısır bir döngüden öte bir gerçek.
İnsanoğlu mutlu olamaz o zaman. Bunu söyleyebilir miyiz? Tabi ki söyleyemeyiz. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki insanoğlunun durumu hiçbir zaman durağan değildir. Sürekli bir değişim; iyi ya da kötü, gelişme ya da gerileme şeklinde bir gel-git içerisindedir. Bu nedenle yaşayabildiklerimiz -şimdi kesin konuşmak doğru olmadığından- kısa sürelidir demek yanlış olmayacaktır. Bu belki zamanın bir işlevidir, belki de insanın tatminsizlik parçasının ağır basmasından git gide.
Ancak şu kesindir ki insan böyle yaratıldı. Belki evriminin bir gereğidir bu belki de kötü bir özelliği. Ama sebebi bu durumun gerçekliğini değiştirmiyor.
Olmayacak gibi hiçbir zaman ve olmuyor da zaten görüldüğü gibi. İdeal olan yalnızca “belki” düşlerde yer alacak ve yaşamlar kesişmeyecek hiçbir zaman.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder